YAPARSA ERDOĞAN YAPAR!

Neredeyse çeyrek asırlık bir iktidar serüveni ve bu mücadeleden hep başarıyla çıkan bir lider profili izliyoruz.  

Siyasette uzun soluklu olmak kolay bir iş değildir.

Ülke yönetimine etki eden aktörlerin bir ‘’devlet tecrübesi’’ ne sahip olması önemlidir.

Üstelik hem devlet yönetimini becerebilmek hem büyük kitleleri harekete geçirebilecek bir çekim gücüne sahip olabilmek işte bunun için de ‘siyasi tecrübe’ gerekir. 

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son zamanlarda aldığı kritik kararlarla Türk siyasetinin usta şahsiyetlerinden biri olarak siyasette ve ülke yönetiminde ‘belirleyici’ olmaya devam ediyor.

Ve yine attığı adımlar, belirlediği stratejiler, uyguladığı taktikler açık bir siyasi tecrübeyi yansıtıyor. 

Önceki siyasal iktidarların gerçekleştiremediği şeyleri gerçekleştiren örneğin terörle mücadele başarısı, doğal gaz keşifleri, asgari ücret iyileştirmesi…

Ve en son başka iktidarların bu milletin başına musallat ettiği yaklaşık 2,5 milyon insanı ilgilendiren Emeklilikte Yaşa Takılanlar yani EYT sorunu…

İşte bunları ancak sadece siyasal tecrübeye sahip bir lider değil aynı zamanda kendi insanıyla gönül bağı kurmuş bir lider profili gerçekleştirebilir.

Son yıllarda gerek Siyaset sosyolojisi gerekse siyaset psikolojisi ile siyaseti yeniden tanımlayan, kodlayan, çerçeveleyen, nasıl algılanması gerektiğini ortaya koyan bir liderden bir lider profilinden bahsediyoruz.

Tabiri caizse daha diğer liderler haberi yazmaya çalışırken manşeti atan bir lider profilinden...

Dolayısıyla Erdoğan hem kendi kitlesinin, hem de diğer toplum kesimlerinin bu okumaları üzerinden büyük hedefler ortaya koyarken diğer siyasetçiler bu ülke insanının bu okumalarını nasıl itibarsızlaştırırız üzerinden siyasal sonuçlar üretme gayretine girdiler. 

Erdoğan kadar yaptırdığı anketlerle çıkan sonucu, milletin verdiği mesajı doğru algılayabilecek siyasetçi azdır.

İşte Erdoğan muhasebeyi, öz eleştiriyi, derinlikli analizi, empati ve sorgulamayı yapabildiği için her seçimden son çeyrek asırda olduğu gibi hep zaferle çıkıyor.

Bunun içinde bu süreci doğru işleterek, başkasının manipülasyonlarına kapılmadan, testiyi kırıp dökmeden, halkın motivasyonunu bozmadan doğru adımları atmak önemli hale geliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan her koşulu derinlikli şekilde analiz ederek insanların mesajını doğru anlamaya çalışmış ve buna göre kendisini gözden geçirmiş, yeniden yapılandırmış, gerekli değişiklikleri yapmaktan geri durmamıştır.

Bugün siyaseti kılcal damarlarına kadar okuyan bir lider olarak Erdoğan bu büyük dönüşüm başarısının mimarıdır.

Siyaset sosyolojisinde ihtiyaç duyulan dönüşümü yapabilmenin karşılığı ciddi bir siyasal güce ve ciddi bir siyasal liderliğe tekabül eder.

Mecbur bırakılan dönüşüm ve değişime mecbur kalmak ise bir siyasal acziyete karşılık gelir. 

Bugün Erdoğan’ın siyasal başarısı halkıyla kurduğu gönül bağı ve koşulları iyi okuyabilme tecrübe ve becerisine sahip olabilmesiyle açıklanabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı dönüşümün kodlarını, son çeyrek asrı analiz ettiğimizde ağırlıklı olarak savunma sanayi ve alt yapı yatırımları üzerine olduğunu görürsünüz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Karadeniz havzasından çıkartılan doğal gazın 2023’ün Mart ayında evlere verilerek kullanılmaya başlanacağı söylendi.

Bütçe açığımızın asıl sorununun enerji ithalatı özellikle doğal gaz iken çıkartılacak doğal gaz 710 milyar metreküp ve ekonomik karşılığı 1 trilyon dolar olduğu düşünüldüğünde bunun önümüzdeki yıllarda ülkeye kazandıracağı sosyal refahı idrak edebilmek gerekiyor.

Geçmişteki silik devlet yönetimleri ve pısırık liderler profili bu ülkeye geri gelmez büyük kayıplara kapı araladı.

‘’ Kanıksanmış çaresizliği’’ ile öz güvenini yitirmiş bir millet, emperyallerin önünde el pençe duran bir lider silsilesinden ve diz çökmeye alışmış bir devlet anlayışından geldik bu günlere…

Milli Mücadele ve Atatürk ile birlikte yeniden kazandığımız Atatürk’ten sonra kaybederken Erdoğan’la birlikte yeniden kazandığımız özgüvenimizi 2023 seçimlerine koşar adımlarla giderken yeni maceralara, koalisyonlar dönemine kapı aralayacak eski devlet anlayışını yeniden hortlatmaya çalışan ve dayatan muhalefete feda etmemek gerekiyor.

Feraset ve basiret sahibi olarak her şeyin idrakinde olan bu millet artık biliyor ki ‘’ Yaparsa Erdoğan Yapar’’