GÜNCEL
Giriş Tarihi : 16-11-2023 08:50

Ziraat Odası Başkanı Gümüş'ten Basın Açıklaması..

Ziraat Odası Başkanı Gümüş'ten Basın Açıklaması..

Anamur-Bozyazı Ziraat Odası başkanı Ahmet Şeref Gümüş, emeklilere ödenen 5 bin liralık ikramiyenin 'emekli çiftçilere' ödenmemesini eleştirerek, "Çiftçinin gözyaşı birgün hepinizi boğar" dedi.

 

Gümüş açıklamasında şunlara yer verdi, "7464 Nolu kanunla emeklilere verilen 5000 Lira ikramiye'nin çiftçi emeklilerine verilmemesini "Biz doğduğumuzdan beri yoksulduk varlığı görmedik ki yoksulluktan şikâyet edelim" diyen halk ozanımız Neşet Ertaş usta'nın dediği gibi. Çiftçiler; bu sınırda kalsın ve yaşasın anlayışının yansımasından başka bir şey olmasa gerek! Bu ve benzer uygulamaların, yıllardır devam etmesi, haksızlıktan öte zulümdür."dedi. Gümüş, "Yıllardır; çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları, yaşam mücadelesi içinde, girip çıktığı cendereleri, üretim adına yaşadığı zorlukları, maliyet yükünün getirdiği çıkmazları, Limanlarda dönen yolsuzluklardan, uyuşturucu ticaretinden kaynaklı çiftçiye yapılan darbeleri, İthalat lobilerine hizmet eden kravatlı çetelerin, çiftçiyi içinden çıkılmaz bir girdaba sürüklediğini, hayatını karabasana çevirdiğini, arz makamı olarak daima raporlar sunarak, adım adım anlattık. Kanallar aracılıyla, canlı bağlantılarla, ses olma adına dillendirdik. Basınımızın, güzide temsilcileri vasıtasıyla, fikirlerimizi gazetelerine taşıdık. Bu anlatımları, sunumları, raporları, kör dinlese kör'ün gözü açılır görmeye başlardı. Öğretmen, emekli olunca okula gitmez. Doktor emekli olunca hastaneye gitmez. Hâkim emekli olunca adliyeye gitmez. Bu minvalde örnekleri çoğaltabiliriz.  Çiftçilerimizde; emekli oldum diye bağına, bahçesine, serasına gitmesin özetle toprağını satsın mı? İstiyorsunuz! Bu bakış açısı, resmen altta kalanın canı çıksın anlayışına vücut bulmuş şekilde bilerek ve isteyerek hizmet etmektedir. Çiftçilere; bu tükenmişlik sendromunu yaşatmaya hiçbir makamın hakkı yoktur. Çiftçiler marabalarınız değildir. Çiftçileri mazoşist yapıda görenler, göstermek isteyenler, hayıflanmanın da ötesinde, çığlığa duyu organlarını kapatanlar. Bu ahın altından kalkamayacaklardır. Tek arzusu, üretmek olan üretim dışınca evlatlarının geleceğine yol olabilme adına. Nasırlı ellerle, bilek gücü ve yürek koyarak mücadele eden çiftçilerimiz. Ürettiği mahsullerini, yok pahasına satan da çiftçilerimiz. Bu ülke Sosyal devlet prensibi ile nizam almıştır. Devlet ebet müddet ruhu bu ülkenin güneşidir. Beşik ulemalığı sistemi değil! Çiftçilerimiz, bu ülkenin gıda güvenliğini sağlama adına vatanını hesapsız severek hizmet eden serdengeçtilerdir. Beşik ulemalığı sistemiyle, makam mevki sahibi olup, şahsi hesap ve menfaatlerine ve dahi rant lobilerine hizmet edenlerin, çiftçi kuklası değildir. Tekrar söylüyorum. Ülkenin; yarına müspet yönde, hizmet etmeyen, günlük hesaplar bu kutlu Anadolu topraklarına ihanettir. Çiftçilerimizin yaş ortalaması 58- 60’lara varmıştır. Bu tehlike hâlâ göz ardı ediliyor. Ülkenin gıda güvenliği tehlike altındadır. Bu milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Yarınlarda, kimse söylemedi, izah etmedi, anlatmadı demesin.  Buradan; tüm siyasilerin ve bürokrasinin dikkatini tekrar çekmek istiyorum. Çiftçimize sahip çıkınız. Hak ettiği değeri zulüm Azrail olsa hak olanı savunmayı düstur edinip veriniz. Alması gereken 5000₺ ikramiyeyi oda kaydı var diye iptal etmeyiniz. Sahip çıkmazsanız çiftçinin gözyaşı bir gün hepinizi boğar."  dedi.

 



 

İBRAHİM POLATİBRAHİM POLAT