Anamur’da konutlarda ve işyerlerinde doğalgaz kullanımına geçilmesi için kazı ve boru hattı döşeme çalışmaları yapılıyor. Anamur, Bozyazı ve diğer ilçelerde devam etmekte olan bu çalışmaların ayrıntısına geçmeden önce doğalgazın tarihçesi hakkında kısa bazı bilgiler verelim.
Birçok kimyasal ürünün en önemli hammaddesi olan doğalgaz, bir petrol türevi ve dünyadaki enerji tüketiminin vazgeçilemeyen bir faktörüdür. Doğalgazın yüzyıllar ötesinde dayanan köklü bir geçmişi vardır. Tarihi belgeler doğalgazın ilk kez M.Ö. 900'lerde Çin'de kullanıldığını göstermektedir. Sıvı ve gaz halinde bulunan, bir yerden başka bir yere taşınması, işlenmesi ve depolanması kolay olan doğalgazın yaygın olarak kullanımı, ilk olarak 1790’da İngiltere'de başlamış. Boru hattı taşımacılığının gelişmesine paralel olarak 1920’ lerde artmaya başlayan doğalgaz kullanımı, II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızla yaygınlaşmış.
Doğalgaz enerji üretim sektöründe ilk kez Amerika'da kullanılmış. 1950'li yıllarda doğalgaz dünya'da enerji tüketimindeki payı %10'u geçmezken, günümüzde ise enerji tüketiminin %24'ü doğalgazla karşılanmaktadır. Bu nedenle petrol ve doğalgaz üreten veya işletme hakkını elinde bulunduran ülke ve şirketler zenginleşmişler. Petrole ve enerji kaynaklarına sahip olmak, görünür, görünmez büyük savaşlara, çatışmalara neden olmaktadır. Örneğin Afirka’da ve Ortadoğudaki çatışmaların, savaşların asıl nedeni zengin petrol yataklarıdır.
Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de elektrik enerjisi üretiminde petrolün ve doğalgazın payı oldukça yüksektir. Buna karşılık ülkemiz, petrol ve doğalgaz ihtiyacının çok önemli bir kısmını başka ülkelerden satın almak zorundadır. Artan enerji ihtiyacı nedeniyle Türkiye’nin petrol ithalatının faturası 100 milyar dolar seviyesindedir. Son yıllarda enerji ve petrol ihtiyacının yerli ve milli kaynaklardan temin edilmesi ile ilgili bazı çalışmalar yapılmakta ve olumlu gelişmeler yaşanmaktadır.
Anamur, Bozyazı ve diğer ilçelerde doğalgaz hattı çalışmaları, yetkili dağıtım şirketi olan Çukurova Aksa tarafından yapılmaktadır. Bu çalışmalar Mersin Büyükşehir ve ilçe belediyeleri işbirliği içinde yürütülmekte ve çıkan sorunlar kısa zamanda çözümlenmeye çalışılmaktadır.
Bilindiği gibi doğalgaz hattının geçtiği cadde ve sokaklar Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyelerinin yetki ve sorumluluk alanındadır. Hattın geçtiği yerlerde ayrıca yeraltı elektrik ve telefon hatları bulunmaktadır. Bu nedenle bir cadde veya sokakta doğalgaz çalışması yapılırken su ve kanalizasyon şebekesi için Mersin Büyükşehir’e bağlı Meski’den, elektrik hattı için Tedaş’tan, telefon alt yapısı için Türk Telekom’dan destek alınması ve birlikte hareket edilmesi gerekiyor.
Doğalgaz hattı çalışmalarının en önemli aşaması cadde ve sokakların kazılması, açılan kanala borunun döşenmesi ve üstünün toprak çakıl karışımı ile kapatılıp, gidilmesi, bir süre sonra evlerin, işyerlerinin toz toprak içinde kalmasıdır. Bu durum vatandaş için maddi ve manevi önemli kayıp ve büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Doğalgazın evlerde ve işyerlerinde kullanılması bir yenilik, kolaylık, rahatlıktır. Mutfaklarda kullanılan tüpgaza ve elektriğe göre ucuzdur. Tamam, buraya kadar kabul. Ancak doğalgaz bir anlamda ülkemiz açısından dışa bağımlılık ve döviz çıktısına dayalı bir sistemdir, ucuz değil pahalıdır. Öte yandan ilçemizde çoğu binanın doğalgaz altyapısı yoktur. Sonradan konut ve işyerlerine doğalgaz altyapısı yaptırmak öyle kolay ve ucuz değildir.
Buna rağmen sadece mutfakta doğalgazı kullanmak veya kışın klima, kalorifer veya isi dumanı ile hava kirliliğine neden olan kalitesiz kömür kullanmaktansa doğalgaz kullanmayı tercih edecekler ya da doğalgaz kullanmayı istemeyen herkesin; yolların, cadde ve sokakların toz toprak ve çamur içinde kalmasını merakla izliyor. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen vatandaşın homurdanmaktan öte seslerini fazla yükseltmediklerini görüyoruz. Bu işler böyle olmaz biliyoruz. Ama elle gelen düğün bayram, katlanıyoruz.