DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Ali BAL
Ali BAL
Giriş Tarihi : 17-11-2022 14:55

KABE,HZ. İBRAHİM,EHL-İ KİTAP (YAHUDİ VE HIRİSTİYANLAR) İLİŞKİSİNE KUR’ANİ BİR YAKLAŞIM

Kur’ani Kavramlar:

BEYTULLAH/2

KABE,HZ. İBRAHİM,EHL-İ KİTAP (YAHUDİ VE HIRİSTİYANLAR) İLİŞKİSİNE KUR’ANİ BİR YAKLAŞIM:

Kur’an Ka’be’nin Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edildiğini söyler (Bkz. Bakara/127).Kur’an’ın dikkatle incelendiğinde onun Ka’be’ye ve Hz. İbrahim’e yüklediği anlam ile Ka’be’nin Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edilmişliği  arasında bir tutarlılık bulunmaktadır.Buradan bakıldığında önceki bölümde bahsettiğimiz ve Kur’an’ın Yahudi ve Hıristiyanları Müslümanlarla aralarındaki ortak kelimeye çağıran Al-i İmran/64 ayetini tekrar hatırlamamak mümkün değildir:

De ki: “Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak olan bir söze gelin: Yalnız Allah’a ibadet edelim. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâh edinmesin.” Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: “Şahit olun, biz Müslümanlarız.”

Ve devamındaki ayetler:

Ey Ehl-i kitap! İbrâhim hakkında niçin tartışıp duruyorsunuz? Halbuki Tevrat da İncil de önce değil kesinlikle ondan sonra indirilmiştir. Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?

İşte siz böyle kimselersiniz! Hadi hakkında bilgi sahibi olduğunuz konuda tartıştınız; fakat bilgi sahibi olmadığınız konuda niçin tartışıyorsunuz! Oysa ki Allah, her şeyi bilir, siz ise bilmezsiniz.

İbrahim, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi.

İbrâhim’e en yakın insanlar, ona tâbi olanlarla şu peygamber ve ona iman edenlerdir. Allah da mü’minlerin velisidir (Bkz. Al-i İmran/64-68).

İbrahim’e en yakın olanlar ona tabi olanlarla peygamber (Muhammed) ve ona iman edenlerdir.Çünkü Muhammed İbrahim ve onun arkasından gelen peygamberlerin davasını sürdürmektedir.Buradan baktığımızda ayetler bizi şu sonuçlarla yüz yüze bırakıyor:

1-İslam ümmeti yeryüzünde barışın ve adaletin hakim olduğu bir dünya düzeninin inşaasında dünya uluslarına önderlik ve liderlik etmek üzere seçilip görevlendirilmiştir.

2-Bu görevi yerine getirmek üzere İslam ulusları öncelikle bir çok ulus devletten oluşan tek bir federal devlet olarak örgütlenmek zorundadır.

3-Müslümanların öncelikli görevi dinin insanlığa vaat ettiği barış ve adaletin tüm insanlığa hakim olması yolunda dünya uluslarına model olmak ve bunun için de kendi içinde  örgütlü bir bütün olmak zorundadırlar.Şer’i bir mazeret olmadıkça onlar siyasi ve sosyal hiçbir konuda birbirlerinden bağımsız ve ayrı hareket edemezler.Velayet (birbirine veli olmak) hukuku gereği her zaman birbirlerini sahiplenmek ve dünya küfrü ve istikbarı (egemenleri) karşısında birbirlerinin yanında yer almaları gerekir (Bkz.Al-i İmran/28). İşleri aralarında meşveret ve şura iledir (Bkz. Şura/38).Ortak Pazar (İslam Ortak Pazarı,ortak para birimi (İslam dinarı veya lirası),ortak parlamento (İslam Parlamentosu kısacası uluslar üstü tek bir ulus,tek bir aile olmak için gerekli bütün kurumlaşmaları gerçekleştirmek zorundadırlar.Dünyanın diğer ulusları onların kendi aralarındaki dayanışma,sahiplenme,barış ve adaleti gördükçe imrenecekler  ve kitleler ve coğrafyalar İslam’a doğru akın akın koşacaklar (Bkz. Nasr suresi).İşte Ka’be barış ve adalet yolundaki bu öncü yapılanmayı,buradan da aynı çizgide tüm insanlığın tek bir aile olmak üzere sancağı altında birleştiği evrensel bir insanlık ailesini temsil etmektedir.

Yahudiler ve Hıristiyanlar kitaplarına vukufiyetleri oranında bu evrensel yapılanmadan haberdardırlar:

’’Amots’un oğlu İşaya’nın sözü:Yahuda ve Yeruşalim hakkında gördü.Son günlerde vaki olacak ki dağların başında Rab evinin dağı pekiştirilecek ve tepelerden yukarı yükselecek ve bütün uluslar ona akacaklar.Çok kavimler gidecekler ve diyecekler:Gelin ve Rabb’in dağına,Yakub’un Allah’ının evine çıkalım;kendi yollarını bize öğretecek ve O’nun yollarında yürüyeceğiz.Çünkü şeriat Siyon’dan çıkacak ve Rabb’in sözü Yeruşalim’den çıkacak.Uluslar arasında hükmedecek ve çok kavimler hakkında karar verecek.Kılıçlarını saban demirleri,mızraklarını bağcı bıçakları yapacaklar.Millet millete karşı kılıç kaldırmayacak ve artık cengi öğrenmeyecekler’’ (Bkz Kitab-ı Mukaddes Bab:2/1-4).Haberi olmayanları da Müslümanlar haberdar edeceklerdir:

’’And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yeryüzüne ancak salih kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık’’Bkz.Enbiya/105).

’’Ne mutlu halim olanlara; çünkü onlar yeri miras alacaklar. Ne mutlu salâha acıkıp susıyanlara; çünkü onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara; çünkü onlara merhamet edilecek. Ne mutlu yüreği temiz olanlara; çünkü onlar Allah’ı görecekler (Bkz.İncil Matta Bab:5/5).Lutfen burada üç kitap arasındaki harika uyuma dikkat ediniz.

Ka’be Al-i İmran/64 ve takip eden ayetlerden de anlaşılacağı üzere Hz.İbrahim’in dini mirasının kendilerinden önceki varisleri olması itibarı ile sadece Müslümanları değil,Ehl-i Kitab (Yahudi ve Hıristiyanlar)’ ı da ilgilendirir,yani ilgilendirmesi gerekiyor.Fakat Müslüman alemi bu ayetlerde Kur’an’ın kendilerine açtığı böyle bir ufkun maalesef yakınından bile geçmemektedir.Hıristiyan alemine hep tarihteki Hilal-Haç kavgası üzerinden yaklaşılmış.Bu nedenle traflar birbirlerine sırtlarını dönmüşler ve kendi içlerine kapanarak kendi karanlıklarına gömülmüşlerdir.Yahudiler’e de öyle.

Kur’an İslam ümmetini Vasat (orta) Ümmet yani orta yolu tutan ümmet olarak niteler (Bkz.Bakara/143).Al-i İmran/110’da da ’’en hayırlı ümmet’’ olduğu bildirilir.Bu nedenle yukarda verdiğim ayetlerle bu iki ayet arasında da bir anlam bağlantısı bulunmaktadır.

Dolayısı ile yukarda verdiğim ayetler Müslümanların Yahudi ve Hıristiyanlarla hep çatışmak değil,onları insanlığı tek bir aile hukuku içinde birleştirme mücadelesinde sürece katma şeklinde bir ufuk ve bilince sahip olmasını gerekli kılmaktadır.Bunlar anlaşıldıysa din anlaşılmış demektir.İlgili ayetleri bir araya getirdiğimizde İslam ümmetine yüklenen misyonun çarpıcılığı daha bir netlikle ortaya çıkacaktır:

’’İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi vasat (mutedil) bir ümmet kıldık. Senin yöneldiğin yeri (Kâbe'yi) biz ancak Peygamber'e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırt etmemiz için kıble yaptık. Bu, ancak Allah'ın hidayet verdiği kimselerden başkasına  ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir’’.(Bkz. Bakara/143).

’’Siz, insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah'a inanan hayırlı bir ümmetsiniz. Kitap ehli inanmış olsalardı, kendileri için daha hayırlı olurdu; içlerinde inananlar olmakla beraber, çoğu yoldan çıkmıştır’’.(Al-i İmran/110).

Bakara/143’de geçen Vasat Ümmet nitelemesinde ayeti Al-i İmran/110’la birlikte düşünürsek lafzen geçmese de ayetin özünde potansiyel olarak öncü ve model ümmet/toplum olma sorumluluğu bulunmaktadır.Ayetlerden de anlaşılacağı üzere tüm yeryüzünün emperyalist sömürü savaşlarının,zulmün,haksızlığın ve adaletsizliğin olmadığı tek bir aile düzenine kavuşturulmasında öncü ve İslam toplumunun kendisinin de çok uluslu bir toplum olması itibarı ile bu yolda insanlığa model olmak sorumluluğunu üstlenmiş bir toplumdur.

İslam’da savaş ancak bu evrensel aile birlik ve bütünlüğünü bozan küresel istikbar dediğimiz dünya egemenlerinin yeryüzünün mazlum ulusları üzerinde kurdukları emperyalist sömürü düzenine son vermek için meşrudur.Bunun dışında dünyanın yer altı ve yerüstü zenginliklerini yağmalamak ve talan etmek amacı ile yapılan savaşların tümü gökleri ve yeri yaratan Allah nezdinde azgınlık ve sapkınlık olarak kabul edilen savaşlardır.Bu nedenle Müslümanlar son sistem silahlara ve bunun için gelişmiş son sistem askeri teknolojiye sahip olmak zorundadırlar:

’’Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez’’ (Bkz.Enfal/60).

Bu ayetle ilgili olarak iki hususa dikkat etmek gerekir:

1-Ayetin indiği dönemde savaş aracı atlardı.Bu gün ise savaş için gerekli son teknoloji neyse o olmalıdır.

2-Son teknoloji dediysek bu teknoloji mesela nükleer teknoloji gibi yeryüzünde doğal yaşamı riske atacak silahlar olmamalıdır.Mazlumları kurtaracağız derken yeryüzünde doğal yaşamı öldüreceksek bunun mazlumlara ne faydası olacaktır?

3-Silahlı savaş son çaredir.Silahlı savaştan önce diplomasi yollarını işleterek ve hatta öncelikle yeryüzünün ezilen halkları nezdinde emperyalist politikalar üreten dünya hükümetlerini iş başına getirmeyecek bir evrensel bilinç ve insanlık algısı oluşturmak öncelikli seçenek olmalıdır:

 ’’(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir’’(Bkz.Nahl/125)’’

Bu ayette geçen ’’onlarla en güzel şeklide mücadele et’’ şekilde çevrilen metin başka meallerde’’onlarla en güzel şekilde tartış’’ şeklinde de çevrilmiş olup orijinal metin her iki çevriye de açık ve imkan veren bir metindir.Sonuç olarak ayet diplomasi yolu ile birlikte gerçek amacın evrensel barış ve adalet olması itibarı ile küresel istikbara hizmet edecek dünya hükümetlerinin iş başına getirilmemesi sorumluluğunun dünya halklarına duyurulması anlamında tebliğ ve davet kurumunun işletilmesi yolunu da içermektedir.

Sonuç:

Ka’be’nin temsil ettiği anlam cümlesinden olmak üzere birinci bölümde dikkat çektiğimiz ’’ev’’ le ’’ev halkı’’ kavramları arasındaki çağrışım kopukluğu aynı zamanda ’’insanlığın tek bir aile olması’’ ülküsü arasında da söz konusudur.

Yukarda da ifade etmeye çalıştığım üzere bu evrensel ve yüce insanlık ülküsünün Yahudi ve Hıristiyanların kendi ellerindeki kutsal metinlerde de ifade edilmiş olmakla Müslümanların üç dinin arasındaki bu kesişme noktasından hiç haberinin olmaması konuyu daha trajik ve daha vahim bir duruma sokmaktadır.

Mevcut Tevrat’ta ifadesini bulan,Mevcut İncil tarafından iktibas edilmiş olup Kur’an tarafından da onaylanan (Bkz İsra/29-37) ve meşhur On Emir  adı verilen emirler dizisi de öyle Bkz.Tevrat Çıkış Bap:20/1-17).

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3081
  • 2FENERBAHÇE3079
  • 3TRABZONSPOR3049
  • 4BEŞİKTAŞ3046
  • 5KASIMPAŞA3043
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3042
  • 7ÇAYKUR RİZESPOR3042
  • 8BITEXEN ANTALYASPOR3041
  • 9YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3039
  • 10CORENDON ALANYASPOR3039
  • 11EMS YAPI SİVASSPOR3038
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3036
  • 13MONDİHOME KAYSERİSPOR3036
  • 14MKE ANKARAGÜCÜ3033
  • 15ATAKAŞ HATAYSPOR3033
  • 16TÜMOSAN KONYASPOR3033
  • 17GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3031
  • 18VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3030
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3029
  • 20İSTANBULSPOR3013
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA